Yüksek Ateş Hakkında Bilinmeyenler

 

Yüksek ateş, vücudun normal kabul edilen ısısının yüksek olduğunu ifade eder. Yetişkinlerde yüksek ateş görülmesi çocuklara göre daha az görülür. Vücudun normal kabul edilen ısısı kişinin yaşıyla, hareket değerleriyle, üzerinde taşıdığı giysilerle, genel sağlığıyla alakalı yükselebilir. 

Sabah erken saatlerde düşü seviyede olan vücut ısısı, akşama doğru bu değerin üzerine çıkabilir. Normal vücut ısısı 38 derece olarak kabul edilir. Bu eşik değer vücut ısısının ölçüldüğü yere göre değişim gösterebilir. 

Koltuk altından ateş ölçüldüğünde 37-37,3 dereceler eşik değer kabul edilirken, rektal ya da ağızdan yapılan ölçümlerde 38-38,3 dereceler eşik değer kabul edilir. Yüksek ateşin düşürülmesinde yapılacak ölçümlerin çok önemi vardır. Bu yüzden ölçümler doktorla da paylaşılmalıdır.

Yüksek ateş vücutta bir enfeksiyonun olduğunu, bununla bir mücadele yapıldığını ifade eder. Bakteri ya da virüs kaynaklı enfeksiyon durumunda, vücudun normal kabul edilen ısısı yükselmekte yani yüksek ateş ortaya çıkmaktadır. Yüksek ateşle mücadele için bunun neden kaynaklandığı bilinmelidir. Bazen yüksek ateş sadece bir belirti olarak kabul edilir. Ateş yükselmesi durumunda hemen ilaç tedavisine de başlanması gerekmez. Öncelik her zaman yüksek ateşin sebebinin bulunmasıdır.

Yüksek ateş nasıl belli olur?

Ateşin yükselmesi vücuttaki enfeksiyonla mücadele edildiğini gösterir. Bu durum kişinin bağışıklık sisteminin sağlıklı olduğunu, tepki göstererek enfeksiyondan kurtulmak istemesini işaret eder. Yüksek ateş halinde kalp atım hızı da yükselebilir. Bunun yanında yanaklarda kızarma, vücutta terleme gibi belirtilerde ortaya çıkabilir. Kişinin kendini iyi hissetmesine rağmen, etkisinde olduğu enfeksiyonun belirtileri kendisini etkileyebilir. Cilt döküntüsü, kulakların kızarması, karnın ağrıması gibi yakınmalar görülebilir. Bunlar yüksek ateşin seviyesi hakkında bilgi sahibi olmaya yarayabilir.

Yüksek ateş nasıl düşürülebilir?

Çocuklarda yüksek ateşle birlikte havale de görülebilir. Hafif ateş yükselmesi ise, kişinin huzursuz olmasına neden olabilir. Daha önceden havale öyküsü olmayan kişilerde, yüksek ateşin aktiviteleri fazla etkilememesi halinde ateşin düşürülmesi için evde de bazı önlemler alınabilir. Bu önlemler arasında yapılabilecekler;

1. Serin yerlerde bulunmak
2. Meyve suyu, su gibi vücudun sıvı ihtiyacını karşılayacak içecekler alınması
3. Giyilen giysilerin hafifleştirilmesi
4. Fazla hareketin engellenmesi
5. Yüksek ateş düşmüyorsa, ıslak bir sünger yardımıyla vücudun silinmesi tavsiye edilir. Bu durumda ciltten buharlaşan su ateşin düşürülmesini sağlar. Ancak bunun için soğuk su kullanılmamalıdır. Bu hastayı üşüteceği için, ateş te bununla orantılı şekilde yükselmeye başlar.
6. Yüksek ateş halinde ateşin düşürülmesini sağlayacak parasetamol, ibrufen gibi ilaçlar alınabilir. Ancak kişide kusma varsa, bu ilaçlar alınmamalıdır. Aspirinde içilmemelidir. Bu midenin rahatsız olmasına, bağırsak kanamasına yol açabilir.

Yüksek ateş düşürülürken yapılmaması gerekenler

1. Ateşi yüksek kişilerin üzeri örtülmemelidir. Bu havale geçirmesine yol açabilir. Bunun yerine bulunduğu ortamın ısısı düşürülmelidir.
2. Yüksek ateş sorunu olan kişilerin yanındakiler sakin olmalıdır
3. Yüksek ateşle birlikte ishal, kusma, öksürük, ishal gibi belirtilerde olursa hemen doktora gidilmelidir.
4. Hastalar soğuk suyun içinde sirke ve aspirin koyularak yapılan karışımla silinmemelidir. Bu sanılanın aksine yüksek ateşi düşürmez.
5. Hastaların vücuduna sirke, alkol gibi ürünler sürülmemelidir. Bu maddeler önce damarları genişletir, ardından daraltır. Bu durum ateşin yükselmesini arttırır.
6. Yüksek ateş 39 dereceye ulaşırsa, fitil kullanılabilir.
7. Hastalara bol su içirilmeli, fazla hareket ettirilmemelidir. Başı ıslatılmadan banyo yapması sağlanmalıdır.
8. Yüksek ateş halinde hastanın vücuduna buz sürülmemelidir. Koltuk altı, alın, kasık bölgesinin ılık suyla ıslatılan bezle silinmesi faydalı olabilir.

Vücutta belirli oranda ateş olmasında sorun olmaz. Yarım derecelik ateş yükselmesi halinde, hemen ateş düşürücü ilaçlar kullanılmamalıdır. Bu böbrek hasarına, cilt döküntülerine, bağırsak ve mide sorunlarına neden olabilir.