Adet düzenindeki değişmelere hiçbiri normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin sonuç olarak verdiği en çok belirti adet düzensizliğidir. Her adet düzensizliği anormal olmasına karşın her vakit bir patolojiyi, kisti, veya en kötüsü olan kansere işaret etmez.
Adet Bittikten Sonra Kan Gelmesi, Her kadın zaman zaman adetinde sapmalar, gecikmeler veya ara kanamalar oluşabilir. Normal bir kişi hayatında oluşan stres, sıkıntı, ani bir şekilde kilo farklılıkları, spor, üzüntüler gibi oldukça fazla görünen durumlar adet düzenini bozabilir ve adeta bir saat gibi çalışan bu mekanizmada değişmelere sebep olabilir.
Klinik;
Disfonksiyonel kanamalar adet kanamasının ritminin, adetinin veya ikisinin de bozulması ile belirgindir. Çoğunlukla beyin-hipofiz-yumurtalık arasında ki hormonal düzenin bozulmasından kaynaklanır. Beyinden salgılanan gonadotropin ismi verilen hormonların salgılanma bozuklukları veya uyumsuzlukları altta yatan ana sebeplerdendir.
Bu durum yumurtlama bzoukluklarına sebep olarak östrojen ve progesteron deki dengenin de bozulmasına sebep olur. Sonuçta disfonkisyonel uterin kanamalar, endometrial hiperplazi, over kistleri gibi hastalıklara neden olabilir.
Klinik olarak kanamanın patternine, göre adlandırılırlar.
Buna göre Amenore, 3 veya daha çok adet dönemi için gerekli zamanda hiç adet görmemek. Oligomenore 35 günden daha aralıklı oluşan kanamalar. Polimenore, 21 günden daha sık meydana gelen kanamalar. Hipomenore, adet kanamasının oranın az olması.
Menoraji adet kanamasının zamanının uzaması. Metroraji, ara kanamaların oluşması. Menometroraji, düzensiz aralıklarla fazla oranda kanama olması. Ovülasyon, kanaması Siklus ortasında meydana gelen hafif kanama. Spotting Lekelenme DUK jinekolojik şikayetlerin yaklaşık olarak %10′unu oluşturur. En çok ergenlik başlangıcında ve menopoza yakın zamanlarda gözükür.
Dengesiz kanamalar yumurtlamanın oluştuğu veya oluşmadığı olarak kabaca 2 ye ayrılır. DUK’ın yaklaşık olarak %90′ı anovülatuardır. Yani herhangi bir sebebe bağlı olarak o adet siklusunda yumurtlama olmamıştır.
Ovülatuar Kanamalar, genelde üreme zamanında ki kadınlarda gözükür.
Göreceli olarak FSH azalması sebebi ile yumurta oluşumu gecikir ve çatlama geç meydana gelir. Bunun neticesinde şahıs da oligomenore gözükür. Eğer yumurta hücresinin FSH’a duyarlılığı yükselmiş ise bu kez yumurta hücresi zamanından önce büyür ve çatlar sonuçta polimenore olarak ortaya çıkar. Adet ortası da yumurtlama zamanına denk gelen kanama da bu sınıfta değerlendirilir.
Anovülatuar kanamalar, olgunlaşan yumurta hücresinin çatlamaması neticesi buradan östrojen hormonu salgılanmaya devam eder. Bu durum ile rahim iç zarı olan endometrium kalınlaşmaya devam eder. Yumurtlama meydana gelmediği için progesteron dolaşıma yeterli miktarda salınamaz ve kalınlaşmaya başlayan endometrium bir zaman sonra kırılır ve kanamaya sebep olur.
Anovülatuar sikluslar ilk adet kanamasından ergenliğe geçiş zamanında, polikistik over hastalığında, menopoz öncesi zamanda, emzirme zamanlarında ve şişman hastalarda sık rastlanılan bir durumdur.
Hormonal etkiler, Endometrium her an yenilenen ve her ay farlılık gösteren bir dokudur. Bu doku östrojen ve progesteron isimli hormonlara karşı çok hassastır. Endometriumu etkileyecek organik bir patoloji meydana gelmeden östrojen ve progesteronun dengesiz ve farklı seviyelerdeki etkileri dengesiz kanamalara yani disfonksiyonel uterin kanamaya sebep olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder