Translate

29 Temmuz 2020 Çarşamba

Mide Fıtığı Ameliyatı Hakkında Önemli Bilgiler





Mide fıtığı ameliyatı, midenin üst tarafından yemek borusuna doğru sarkması ve mide üst tarafındaki kasların gevşemesi nedeniyle oluşan bir sağlık mide fıtığı, daha çok 50 yaş üzeri kişilerde görülür. Mide fıtığı bazen her hangi bir şikayete yol açmazken bazen, reflü gibi yakınmalara yol açabilir. 

Reflü yaşayan kişilerin yaklaşık olarak %40'ında mide fıtığı saptanır. Mide fıtığı için uygulanan ameliyatla mide fıtığı tam olarak iyileştirilebilir. Mide fıtığı özellikle karın içinde artan basınç sonucu oluşur. Basınç, mide bulantısı, kusma, bağırsakların aşırı aktif olması, öksürük gibi nedenlerden dolayı yaşanabilir. Gebelik dönemi ve fazla kilolu olmak yine mide fıtığını tetikleyebilir.



Mide fıtığı, yemek borusu ve göğüs altında yanma hissi ile kendini belli eder. Bazı durumlarda hastanın ağzına su gelebilir. Beraberinde şiddetli öksürük, boğaza bir şey takılmış hissi, ses kısıklığı, boğaz ağrısı mide fıtığının belirtileri arasındadır. Bazen ise hastalarda yutkunma güçlüğü görülür. Mide fıtığı teşhisi endoskopi ile yapılmaktadır. Endoskopi ile hasta detaylı bir şekilde incelenir. Beraberinde kan tetkikleri yapılarak mide fıtığı tanısı konur.

Mide fıtığı ameliyatı nasıl yapılır?

Mide fıtığı ameliyatı hastaya uygulanan ilaç tedavisinden bir sonuç alınamadığında yapılır. Kaslarda aşırı bozulma ve yırtılmalarda mide fıtığı ameliyatına ihtiyaç duyulur. Hastalığın şiddetine göre farklı şekillerde yapılabilir. Mide kaslarında yırtılma söz konusu ise mide fıtığı ameliyatı ile eş zamanlı yırtılan kaslarda onarılır. 


Eğer hastalık çok ileri evrelerde değilse, hastada mide yanması şikayeti varsa, mide fıtığı ameliyatı ile beraber mide yanmasına yol açan midenin bölümü yemek borusundan aşağı doğru alınır. Bu sayede hastanın şikayetlerinde büyük oranda rahatlama sağlanır. Mide fıtığı ameliyatlarından sonra hastanın aynı şikayetleri yaşamaması için mide ile yemek borusunun birleştiği alana koruyucu bariyerler yerleştirilir. 

Ameliyat genellikle laparoskopik cerrahi yöntemi kullanılarak yapılır. Laparoskopi ile ufak kesiler açılarak sorunlu bölgeye inilir ve fıtığa müdahale edilir. Laparoskopik cerrahi genel anestezi altında yapılır. Belli noktalarda kanüller yerleştirilir. Hasarlı alanlar tamir edilir. Ameliyattan sonra birkaç gün hasta omuz ağrısı yaşayabilir. Ameliyatın gerçekleştiği aynı gün hasta taburcu edilerek evine gönderilir. 

Yaklaşık 1 haftalık bir dinlenme sürecinden sonra hasta normal hayatına dönüş yapabilir. Laparoskopik cerrahide kesik olmadığı için hastanın estetik anlamda bir kaygı yaşaması söz konusu değildir. Ameliyattan önce yaşanan belirtiler ameliyat sonra herhangi bir ilaç tedavisi uygulanmadan kendiliğinden ortadan kaybolur. Laparoskopik cerrahi yöntemiyle mide fıtığı ameliyatlarında neredeyse %100 başarı sağlanır.

Mide fıtığı ameliyatı sonrası


Mide fıtığı ameliyatından sonra gelen birkaç gün hastanın beslenmesine dikkat etmesi gerekir. Asitli ve gazlı yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Birkaç gün sıvı ağırlıklı beslenmek gerekir. Ameliyattan sonra tekrar aynı problemleri yaşamamak için fıtığa yol açabilecek etkenlerden kaçınmak gerekir. Hasta kendine ve alışkanlıklarına dikkat ederse hastalığın nüksetme olasılığı neredeyse yok denecek kadar az olur.


Mide fıtığı her yaşta görülebilen, ancak yaygın olarak 50 yaş üstü insanlarda meydana gelen bir hastalıktır. Mideyi yemek borusuna bağlayan üst kısımda bulunan kasların erimesi sonucu midenin yemek borusuna sarkmasıyla oluşur. Midenin üst kısmında bulunan kasların genişlemeye ve zayıflamaya yatkın olması değişik tetikleyicilerle birlikte mide fıtığına neden olur. Genel anlamda açıklamak gerekirse bu hastalık diyaframın zayıf kalmasıyla ortaya çıkar. Bunun da birçok etkeni olabilir. Düzensiz beslenme sonucu sürekli kabız olmak veya obezite, yaşlanmadan dolayı kasların zayıflaması, vücudun genetik yapısı, sinir ve stres, sigara kullanımı gibi faktörler mide fıtığının tetikleyicisi olabilmektedir. Bunun yanında gebelik ve çok ağır işlerde çalışmak da mide fıtığına sebep olabilir. Mide fıtığının hayati bir tehlikesi yoktur ve günlük hayatımızı çok fazla etkilemez. Ancak bazı hastalarda orta veya ileri derecede reflüye neden olabilir. Reflü hastalarının yarısına yakınında mide fıtığı görülmektedir.

Mide fıtığı hastalarında midede yemek borusuna sarkan kısım fıtıklaşır. Mide fıtığının büyüklüğü ve reflünün seviyesi uzmanın kararıyla cerrahi müdahale gerektirebilir. Cerrahi müdahale sonucunda çoğu zaman kesin bir sonuca ulaşılmaktadır. Ancak cerrahi işlemin yapılabilmesi reflünün ilerleme seviyesi, fıtığın büyüklüğü ve yapılan tetkiklerin sonucuyla belirlenir. Mide fıtığına iki şekilde rastlanır:
  • Paraösefagal Mide Fıtığı olarak adlandırılan mide fıtığı çeşidi ile çok fazla karşılaşılmamakla birlikte yoğunlukla kadınlarda meydana gelmektedir. Zamanında tedavi edilmeyen mide fıtığı artık yemek borusuyla beraber göğüs boşluğuna doğru kayar ve o bölgede fıtıklaşmaya başlar. Paraösefagal mide fıtığının ilerlemesi yaşamsal riske yol açmaktadır. Mutlaka cerrahi müdahale gerektirir ve tedavisi asla geciktirilmemelidir.
  • Sliding Hernia (Kayma tipi mide fıtığı) genellikle reflü ile bağlantılıdır ve bu hastalık da midenin yemek borusuyla birlikte göğüs boşluğuna kaymasıyla meydana gelir. İlk aşamalarda normal mide fıtığı ile aynı belirtileri gösterir ancak ilerlemesi durumunda paraösefagal mide fıtığına dönüşebilir. Mide fıtığının bu aşamaya geçmeden tedavi edilmesi hasta için en sağlıklısı olacaktır.

Mide fıtığı belirtileri

Mide fıtığı başlangıçta genel olarak bir belirti vermemektedir. Belirti verdiği durumlarda ise midede eğilme, ağır kaldırma veya tuvalet düzensizlikleri sebebiyle oluşan basınç sebebiyle göğüs kemiği arkasında yanma ve ekşime meydana gelebilir. Mide fıtığı hastalığının seviyesine göre de belirtiler değişiklik gösterir. Başlangıç seviyesinde hastalık belirgin bir belirti ortaya çıkarmazken, orta ve ileri düzeyde ciddi sorunlar meydana gelebilmektedir. Göğüs kemiğinin arka tarafında yanma, ekşime veya ağza aniden gıda atıklarının gelmesi, boğaza doğru ilerleyen ağrı ve geceleri aniden başlayan öksürük nöbetleri mide fıtığı belirtileridir.
Paraösefagal mide fıtığı ve kayma tipi mide fıtığında yemek yedikten bir süre sonra aşırı doyma hissi ve yutkunurken zorlanma gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Bazı paraösefagal mide fıtığı hastalarında mide kanaması veya kahve telvesi şeklinde kan kusma meydana gelebilir. Böyle durumlarda acil cerrahi müdahale gerekmektedir ve derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Mide fıtığı tedavisi yöntemleri nelerdir?

Mide fıtığı tedavisi gastrit ve reflü hastalığı tedavisi ile benzerlik göstermektedir. Belirli bir ilaç tedavisi yoktur. Hastanın düzenli bir diyet uygulayarak mide sağlığını koruması en etkili tedavidir. Mide fıtığı hastalığı teşhisi koyulan hastalar asitli yiyecek ve içeceklerden, kahve, tereyağı ve çikolata gibi yiyeceklerden kaçınmalıdır. Bu hastalar yemek yedikten en az 3 saat sonra uyumalıdır. Gece midede basınç oluşmaması için baş göğüsten daha yüksek bir seviyede konumlanacak şekilde yüksek bir yastıkla yatmalıdır. Mide içerisinde gaz yapabilecek ürünlerin tüketilmemesine dikkat edilmelidir.
İleri düzey mide fıtıklarında ise uzmanın uygun görmesi durumunda cerrahi müdahale yapılmaktadır. Midenin fıtıklaşan bölümü yerine getirilerek yeniden fıtıklaşmaması için gerekli müdahaleler yapılır. Hastalığın boyutunun uygun olması durumunda ve cerrahın önerileri doğrultusunda genellikle laparoskopik ameliyat tercih edilmektedir.

Mide fıtığının ortaya çıkmaması için düzenli beslenilmeli, mide sağlığına dikkat edilmeli ve mideye zarar verecek besinlerden kaçınılmaldıır. Stresten uzak durulmalı ve kesinlikle sigara içilmemelidir. Siz de bu basit önerilere dikkat ederek mide fıtığı hastalığından korunabilirsiniz.
Kaynak : Uzm. Dr.Yusuf Gündüz
İç Hastalıkları (Dahiliye)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder




İDEAL KİLO HESABI BULMAK İÇİN İLGİLİ KISIMLARI DOLDURUNUZ



Boyunuz   cm




     
Kilonuz   kg İdeal Kilonuz   kg
Yaşınız      
Cinsiyetiniz Fark   kg