Rahim Hakkında Önemli Bigiler

Rahim, Gebelik boyunca bebeğin yerleşip ve gebeliğin bitiminde da bebeğin doğumunu sağlayan organdır. Mesaneyle rektumun arasında ve döl yatağının üst kısmında yer alır. Şekil olarak armuda benzer. 

Doğum yapmamış kadınlarda beş altı santim uzunluğunda, dört santim genişliğinde ve kırk elli gram ağırlığındadır. Doğum yapmış kadınlarda ise altı yedi santim santim uzunluğunda, beş santi metre genişliğinde ve altmış yetmiş gram ağırlığındadır. 

Görüldüğü üzere rahim ilk gebelikten sonra bir miktar büyür. Menopoz başlamadan sonra ise biraz küçülür. Gebelik boyunca bebeğin gelişimine paralel olarak gelişen rahim, gebeliğin sonlarına doğru hemen hemen bütün karin boşluğunu doldurur. 

Doğuma yakın dönemde ağırlığı yaklaşık bir kiloya ulaşır. Doğumdan sonra ise, yaklaşık olarak on gün sonra, eski şekline döner. İnsan vücudunda rahimden başka bir organda bu yapı bulunmamaktadır.

Rahim, büyük bir kısmı kastan oluşmuş bir yapıdır. Dış kısmından içe tabakaya doğru 3 tabakadan oluşmaktadır. Dışta bir zar tabaka ortada en kalın bölümünü oluşturan kas tabakası en iç tabakada kadındaki periyodik hormonal değişimlere cevap veren ve hamilelikte bebeğin yerleşip geliştiği tabaka vardır.

Özel bir yapısı olan kas kısmı, hamileliğin ilerlemesine paralel olarak gelişir ve hamileliğin sonunda da düzenli ve kuvvetli kasılmalarla bebeğin doğumunu gerçekleştirir. Hamilelik süresince yumuşak bir şekilde bebeğin gelişimine uyum sağlar, dışarıdan gelen darbelere karşı sertleşerek bebeği korur. 

Bebeğin rahim içindeki yaşamı bitince de düzenli aralıklarla kasılarak bebeğin doğmasını, yani doğumunu gerçekleştirir. Rahimin doğum sırasındaki bu kasılmaları annenin vücudunda ağrı olarak hissedilir ve doğum sancıları adını alır. 


Rahimin bu esnekliği ya da kasılmaları hipofiz yumurtalık ve plasenta tarafından salgılanan hormonlarla gerçekleştirilir. Rahimin en içte bulunan tabakası olan rahim iç zarı yani “endometrium” kadınlarda her ay görülen periyodik hormonal döngülerine göre, kalınlık, damar sistemi ve bez yapısında değişiklik meydana getirir. 

Başka bir söyleyişle bu kısım her ay gebelik için hazırlık yapar ve gebelik olmadığında, gelişen bu doku yine hormonal değişimlerin sonucu vücuttan atılır, işte bu olay kadınların ay hali görmesidir. Gebelik oluştuğundaysa yine hormonal etkilerle, olduğundan fazla gelişir ve ilk gebelik günlerinde bebeğin büyümesini, yani yuvalanmasını ve beslenmesini sağlar.

Bu vaziyette, hamile bir kadın, gebeliği süresince ay hali görmez. Bazı hamile kadınlar gebelik süresince ay hali olabilir. Kimileri birkaç ay, kimileri de tüm gebeliği süresince ay hali görebilir. Kürtaj ismi verilen olgu, rahimin bu tabakasının zedelenmesini tanımlar.

Rahim yapısal olarak üç kısma ayrılır. Yukarıda olan kısmı rahimin en geniş bölümü olup, rahim cismi denilir. Aşağıda döl yatağında görülen ve rahimin dar ve küçük kısmı ise rahim ağzı, boynu denilir. Bu iki kısım arasındaki birleşim yeriyse geçit adı verilir. Çocukluk döneminde, rahim ağzı, rahim cisminin iki katı büyüklüğündedir.. 

Bazen erişkin bayanlarda da, rahim çocukluğunda olduğu gibi değişmeden kalır. erişkin bir bayanda böyle bir rahim bulunması haline, “infantil uterus” terimi kullanılır. 

Bu, hormonal bozukluk sonucu bir gelişim engelidir. Rahim, diğer bütün iç organlarda bulunduğu gibi, karın boşluğu içindeki normal, yerini birtakım bağlarla tutunmaktadır. toplumumuzda “kordon” adı verilen bu bağlar, kısmen kas, kısmen bağ dokusu ve kısmen de karm iç zarından yaratılmıştır. 

Bu yapılarla rahim normal yerini korur. Gebelik süresince bu bağlar rahimin büyümesine uyum sağlayarak, rahimle birlikte büyürler ve doğumdan sonra yeniden rahimle birlikte küçülür eski haline dönerler.


Bu bağlar doğum esnasında rahmin kasılması ve bebeğin dışarı atılmasında destek görevi sağlarlar. Rahim, adeta bu bağlardan kuvvet alarak, bebeğin dışarı atılmasını sağlar, tam tersi bu bağlar olmasaydı, doğum sırasında rahim bir şapka gibi bebeğin kafasında yumulurdu.