Alerjik Astım Aşısı; Kendi başına tek olarak kullanılmak istendiğinde hem pahalı hemde
zaman isteyen bir tedavi şeklidir. Özellikle bu aşı ile ilgili en önemli
faktör herkesin aşıdan aynı derecede fayda görememesidir. Özellikle yan
etkileri, riskleri ve tedavinin sağlayacağı yarar açısından her hastada
farklı belirti ve izlenimler sergilemektedir.
O yüzdende alerjik astım aşısını kullanmadan önce mutlak suretle tüm
açılardan değerlendirerek başlanması gerekmektedir. Bağışıklık tedavi
yöntemlerinin gelişen tıp dünyasında her gün yeni bir türü çıkması sebebiyle
daha güvenli ve daha iyi sonuçlar elde edilmesi umudu tüm sağlık birimleri
ve çalışanları açısından her zaman umut edilen bir durumdur.
Alerjik astım aşısı uygulanan Norveç ülkesinde bir çok araştırmacı yapılan değerlendirmeler
sonucunda uygulanan hastaların ortalama olarak yüzde onu civarında tedavinin
gerçekleştiğini açıklamışlar. Ülke olarak alerjik astımın sık görüldüğü
Norveç'te ortalama dokuz yüz bin alerjik astım hastası vardır.
Bu durum diğer İskandinav ülkelerinde görülen alerjik astım vakıalarından
daha az sayıda olsa da bu aşı ile ortalama olarak bin dört yüz civarında
hastadan tedavi ile ilgili olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu süreç ortalama
yirmi yıla yakın bir zaman dilimde yapılan araştırmaların
neticesidir.
Alerjik astım aşısı kullanılışı
Hastaların genellikle yeterli bir sonuç alamadığı durumlarda veya süreli ciddi
alerjik astımları olanlarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Yani alerjik
astım aşısı bir alternatif tedavi yöntemidir. Bu aşının kullanımının
içerisindeki asıl açılımı ise bir nevi bedeni duyarsızlaştırma veya özel
bağışıklık terapisi olarak da adlandırılabilir.
Alerjik astım aşısının kesinlikle kortizon aşıları ile karıştırılmaması
gerekmektedir. Alerjik astım rahatsızlığında uygulanan aşının içerisine
kişinin alerji duyduğu alerjenlerin hepsinden çok az miktarlarda örnekler
alınarak deri altında şırınga edilmek sureti ile uygulaması
yapılmaktadır.
Uygulanacak dozlar alerjik astım aşılarında öncelikli olarak hastada alerjiye
sebep olmayacak boyutlarda ve miktarlarda ayarlanarak enjekte edilir. Daha
sonraki zamanlarda ise hastaya dozlar belirlenen miktarlarda arttırılarak
verilmeye devam edilir.
Hastanın tahammül edebileceği en son miktara kadar gidilir. bu belirtilen
dozlar ortalama olarak üç ile altı yıl arasında her altı ile sekiz hafta
arasında uygulanır. Bu uygulanan tedavi ile hastanın alerjen olduklarına karşı
vücudunun direncinin arttırılması sağlanmaktadır.
Alerjik astım tedavisinin hangi durumlarda kullanılması ile ilgili olarak
hayati tehlike arz eden alerjik reaksiyonlar başta gelir bunlardan biriside
astımdır. Ayrıca alerjik astım aşısı asla beş yaş altında
bulunan çocuklara uygulanamaz. aynı şekilde kontrolü zor olan astım
hastalarında da uygulanmaması gerekmektedir.
Alerjik astım aşısı tedavisini uygulayanlar
Öncelikli olarak aşının astım alerjisinin tetkiki ile yapılması gerekmektedir.
O nedenle de uzman dahiliyeciler tarafından alerjik astım rahatsızlığının
kesin tanısının konulması ve hastanın bağışıklık sisteminde tam anlamı ile bir
tahribat yapmamış olması gerekir. Ayrıca kulak burun boğaz uzmanları ve uzman
çocuk doktorları da bu aşılama işlemini gerçekleştirebilir.
Bu durumun özellikle bu hekimler tarafından yapılması gerekmesinin en önemli
sebebi aşının hastada yapabileceği rizikolu durumlardan kaynaklanır. Aşı
sosyal sigortalar kurumunda mavi reçeteli bir ilaç olduğundan ücret açısından
yüksek miktar ödemelere neden olduğundan birçok kişi bu tedavi yöntemini
kullanamamaktadır.
İleride bu ücretlerin sizlere iadesi söz konusu olsa da ülkemizde bu tür
bir tedavi için neredeyse normal ailelerde ayrılacak bir bütçe bulunmadığından
nadiren kullanılmaktadır. Sağlıkla kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder