Anüste yara; meydana geldiğinde mutlaka doktorunuza başvurmanız
gerekmektedir. Tedaviye başlanmasında ve sonrasında oluşacak ateş,yükselen
ağrı, titreme,üşüme, gibi belirtilerden dolayı pansuman yapılmasına karşın
durmayan ve devam eden kanama, üç gün üst üste dışkılama meydana gelmemesi,
kusma, idrar yapmada zorluk, bulantı, yirmi dört saat içerisinde üç kerden
fazla çok sulu dışkılama devam ediyor ise çok ciddi bir anüste yaralanma meydana gelmiş demektir.
Rektum ve Anüs çevresinin en çok gözüken ve en sıkıntılı hastalıklarından
birisi de Fistüller ve Anorektal Apselerdir. Neden ve başlama biçimi
bilinmemekle birlikte, apse ve fistüllerin ortak noktası,kontrolü ve
tedavisinin genellikle zor olmasından kaynaklanır. Ara ara akut ataklarla seyreden ve akıntılı olanlar ile, kronik
seyirli ve kişiyi anatomik, biyolojik, psikolojik ve fizyolojik olarak
yoran, oldukça fazla komplikasyonları bulunan bir bakteriyel
enfeksiyondur.
Anüste yara nedenleri;
- Lösemi,
- Hamilelik dönemindeki hormonal değişimler,
- Kabızlık,
- Crohn hastalığı,
- İshal,
- Makattan cinsel ilişki,
- Sürekli olarak dışkı yumuşatıcı kullanımı,
- Bağışıklık sisteminin zayıflaması.
Bu belirtiler yeniden hastada gözlemlenirse apsenin yenilediği mantığı
güdülür. Anüste oluşan Perianal Apselerin yüzde ellisinde kalıcı fistül
olguları oluşur. Anüs Yaralarının böyle meydana gelmesinin en büyük nedeni,
Anal kanalın iki santimetre kadar ilerisinde, sfinkter kaslarının arasında
bulunan, bağırsakların kayganlığını oluşturan mukus salgılamakla görevli
olan tıpkı bir dişe benzeyen ufak cep bezlerinin içerisine yerleşen gaite
yani dışkı bakterisinin içeride hapis olarak burada üremeye başlaması ve çok
çabuk çoğalması ile bu mukus salgısının oluşmasını engellemesinden meydana
gelir. Çok hızlı ilerleyip çoğalmasından ötürü bu cep bezlerinin olduğu
yerde apse ve cerahat meydana getirerek anüs yaralarını oluşturur.
Tüm apse ve cerahatler her hastada değişik şekillerde ilerleme
gösterebilir. Rektum ve anüs boşlukları dışında; anüs bölgesi ve çevreleri
ile komşu yerlere ulaşabilirler. Bu anüs yaraları içerisinde en yüzeysel ve
en çok gözlemlenen Perianal Apselerdir. Ayrıca Anal çevreye yönelik bisturi,
iğne ve benzeri cerrahi bir delici aletle yapılan müdahalelerde de apse
meydana gelebilir.
Anüste yaranın tedavisi;
Anüsteki bazı yaralar tedavi gerekmeden iyileşebilir. Ama yinede bu sorunu
mutlaka hekiminize göstermenizde ve muayene olmanızda fayda vardır. Doktora
başvurmanız durumunda ilk olarak hastalığa neden olan faktörleri ortadan
kaldırmak ile başlar. Anüsteki yaralarda ameliyatsız tedavi, genellikle altı
hafta kadar sürer. İlk bir iki haftada etkisini göstermeye başlar. Uygulanan
İlaç tedavileri ve önlemlerle ani gelişen yüzeysel anüs yaralarının yüzde
sekseni iyileşir. Genellikle bu tür tedavilerle düzelmeyen durumlarda
cerrahi müdahale yapılır.
Anüste yara tedavilerinde ilk olarak uygulanabilecekler;
- Dışkının yumuşatıcı ilaçlarla yapılması ve dışkılamanın aşırı ıkınmadan yapılması,
- Kabızlık veya ishalin düzeltilmesi,
- Anüste yaranın başka bir hastalıktan olup olmadığına bakılması ve tedavi edilmesi,
- Posalı ve lifli yiyeceklerle beraber bol miktarda su tüketilmesi,
- Dışkılamadan sonra düzenli olarak günde birkaç kez sıcak suya oturma,
- Anüsteki ağrıyı gidermek için basit ağrı kesici ilaçlar kullanılması,
- Anüse kas gevşetici kremler ve merhemler sürülmesi,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder