Göz arpacığı, mikrobik kökenli gözlerde ve göz kapaklarında oluşan bir enfeksiyondur. Bu rahatsızlık herkesi etkileyebilir. Bu enfeksiyonun oluşumu dış etkilerden kaynaklanabileceği gibi, bakterilerin enfekte olmasıyla da oluşabilir. Vücudun direnci düştüğünde, bakterilerin baskın olduğu bir ortam oluşur. Bunlar gözlere etki ederek göz arpacığı oluşmasına neden olabilir.
Özellikle hijyen sağlanamadığında bu risk daha yüksek olur. Arpacığın meydan gelmesiyle kalıtsal özelliklerin etkisi yoktur. Fakat aynı ortamda bulunan kişilerin bundan etkilenmesi mümkün olabilir. Bu rahatsızlık bazı kişilerde tedavi edilse bile, yeniden oluşma riski taşır. Özellikle kirpik diplerinde iltihap olduğunda, arpacık oluşması ve tekrarlama olasılığı yüksektir. Bu nedenle özellikle iltihaplı olduklarında mutlaka tedavi edilmeleri gerekir.
Arpacık iki farklı şekilde değerlendirilir. Bunlardan biri aniden meydana gelen akut arpacık, diğeri ise iç ve dış olarak ayrılan kronik arpacıktır. Göz kapağının dışında olanlar dış arpacık, göze yakın olanlara iç arpacık denir. Bunlar ilaçlarla ya da kendiliğinden iyileşmiş gibi gözükse de, göz kapağı yağ bezelerinde kronik olarak var olmaya devam eder. Kişinin vücut direnci düşmeye başladığında, tekrar alevlenerek daha şiddetli bir göz arpacığı ortaya çıkar. Bunlar tedavi edilmediğinde, bulunduğu yerde lokalize olmayarak çevreye yayılma eğilimi gösterebilir. Gözde ve çevresinde şişlikler oluşur ve enfeksiyonun boyutları büyür. Bu nedenle ilerlemeden tedavi edilmelidirler.
Göz arpacığı neden olur?
Mikrobik kökenli olan arpacık, göz silleri denilen cilia
mikroplarından kaynaklanır. Güneşte kalma, uykusuzluk gibi etkenlerde
bunların oluşmasına neden olabilir. Ancak bağışıklık sistemini etkileyen
hastalıklarla birlikte de oluşabilirler. Ortak kullanımı olan havuz gibi
yerlerde bu konuda risk taşır. Her şeye rağmen, arpacığın genel nedenini
vücudun direnci oluşturur. Bu yüzden korunmanın en etkili yolu vücut
direncini yükseltmektir.
Göz arpacığı tedavisi
Bu rahatsızlık dikkat edilmezse gözün şeklini bozar ve bulanık görmeye neden olabilir. Bu oluşumlar özellikle göz kapağı kenarlarına yakın yerlerde kırmızı ve ağrılı şişlikler şeklinde görülür. Kirpik köklerinde ya da arkasında bulunan yağ bezlerindeki bakteri enfeksiyonundan dolayı oluşurlar. Öncelikle temizliğe dikkat edilmesi, gözlerdeki makyajın iyi temizlenmesi, gözlere kirli ellerle temas edilmemesi gerekir.
İlk aşamada gözlerde hassasiyet ve kızarıklığa neden olan oluşumlar, ilerledikçe ağrılı, kirpik dibi ve merkezde apseli ortası şiş olan kırmızı bir hale gelirler. Arpacık iyileşinceye kadar her gün 3-5 defa pansuman yapılarak tedavi edilmelidir. Buna rağmen iyileşme göstermeyenler için mutlaka doktora gidilmelidir. Göz kapaklarında çok sayıda yağ bezi bulunur. Bu yağ bezlerindeki kanallarda tıkanma olduğunda, burada yağ birikimi olur.
Bu nedenle göz çevresindeki temizliğe önem verilmelidir. Çevreden duyulan sarımsak sürme gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. Çünkü bunlar gözlerde enflamasyona neden olabilir. Arpacık uygulanan tedavilerle iyileştirilemezse, kapsül oluşumu meydana gelir. Bu durumda arpacığın ameliyat edilmesi gerekir. Bu aşamadan itibaren göz arpacığı şalazyon olarak tanımlanır.
Kapsülleşmiş kronik arpacık ( şalazyon ) ameliyatı
Şalazyon ameliyatı kısa sürede yapılan kolay bir operasyondur. Göz doktoru düz bir masaya yatırdığı hastanın göz kapağını ters çeviren bir ekartörle arpacığı ön tarafa alır. Burada arpacığa küçük bir kesi açarak, kapsülün içi boşaltılır. Boşalan yere dezenfektan sürülerek, yapılan ameliyat tamamlanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder