Piyojenik artrit, eklemlerde çeşitli mikroorganizmaların etkisiyle gelişen iltihaplı romatizma hastalığıdır. Bu rahatsızlık aynı zamanda septik artrit, infeksiyoz artrit, süpüratif artrit olarak ta tanımlanır. Bakterilerin eklemi etkilemesiyle birlikte hastalık belirtileri ortaya çıkar.
Vücutta hastalığın en fazla görüldüğü eklemler kalça ve dizde görülse de, her eklemde bu risk bulunmaktadır. Toplumda her yaştan kişide görülebilen piyojenik artrit, bağışıklık sisteminin tam olarak etkili olmadığı çocukluk döneminde ve bağışıklığın zayıfladığı yaşlılık döneminde daha fazla görülür.
Piyojenik artrit eklemleri nasıl etkiler?
Vücutta etkilenen eklemlere bakterinin girişi 3 farklı yolla olur.
Bunlar;
Kan yoluyla (Hematojen yol): Bakterinin eklemi kan yoluyla
etkilemesi yaygın olarak görülür. Vücutta herhangi bir bölgede infeksiyon
odağı bulunur. Mikroorganizma bu odaktan eklem sinovyasına kadar
ilerler.
Direkt olarak yayılım: Vücutta komşu infeksiyon odağında
bulunan bakteriler, eklemin içine direkt olarak geçer. Özellikle 1 yaş
altındaki çocuklarda bu yolla bakterinin eklemi etkilemesi daha çok
görülür.
Direkt inokulasyon: Bu yolla bakteriler aspirasyon sırasında ya
da artrotomi yapılırken direkt şekilde ekleme girerler.
Piyojenik artrit belirtileri nelerdir?
Bu hastalarda genellikle yüksek ateş, iştahsızlık, vücutta genel halsizlik,
bulantı ve kusma gibi belirtiler görülür. Bunların dışında lokal inflamasyon
bulguları ortaya çıkar. Etkilenen eklemde şişkinlik, ısı artışı, kızarıklık,
hassasiyet gibi karakteristik bulgular ortaya çıkar. Piyojenik artrit atağı,
osteomyelit atağına oranla daha akut bir tablo çizer. Hastalarda diz
hareketlerinden kaçınma davranışı, topallama, bazen yürüyememe gibi etkiler
ortaya çıkabilir. Piyojenik artrit genellikle tek eklemi etkiler. Diz ve
kalça en fazla etkilenen eklemler olsa da, dirsek, ayak bileği, el, omuz
gibi eklemlerde bundan etkilenebilir.
Piyojenik artrit tanısı nasıl konur?
Hastalık en kolay şekilde eklemini tuttuğunda teşhis edilebilir. Hastaların
yaşına göre mikroorganizmaların türü de farklılık gösterir. Her yaş grubunda
en fazla görülen mikroorganizma olan staphylococcus aureus, en bilinenidir.
Hastalığı hazırlayıcı etkenlere göre bazı mikroorganizmalar daha fazla
görülebilir. Gram negatif basiller, A grubu streptokoklar, daha çok diyabet
mellitus ya da immün yetmezlik olduğunda daha fazla etken olurlar.
Piyojenik artrit bir cerrahi girişim sonucunda ya da üriner sistem,
intestinal sistemle alakalı operasyonlar sonucu gelişirse, hastalığın
etkeninin gram negatif basil olma olasılığı yüksek olur. Her yaş grubunu
etkileyen bu artrit türünün erken tanısı ve tedavisinin yapılmasıyla,
eklemdeki deformite ve hareket kısıtlılığı önlenebilir. Tanı için sinovyinal
sıvı muayenesi oldukça önemli bir kriterdir.
Bunun dışında direkt radyografi, manyetik rezonans, ultrasonografi,
komputerize tomografi gibi görüntüleme tetkikleri, nükleer tıp yöntemleri
tanı için kullanılabilir. Direkt radyografik tetkiki sırasında hem eklem
mesafesindeki artış belirlenir, hem de eklem şişkinliği ile ileri aşamadaki
destrüksiyon tespit edilebilir.
Piyojenik artrit tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığın tedavisinde 4 temel amaç bulunur. Genel enfeksiyon tedavisinden
farklı olmayan bu tedavide ilk amaç, eklemde uygun antibiyotiklerle
infeksiyon tedavisinin uygulanmasıdır. İkinci amaç eklemin içinde bulunan
sıvının drenajı ve bu sayede buradaki bakterilerin, bakteri ürünlerinin,
fibrin ve debrisin uzaklaştırılmasını sağlamaktır.
Üçüncü amaç ise, eklemin geçici şekilde desteklenmesi, ortaya çıkan ağrının
giderilmesi, kas spazmından ortaya çıkabilecek deformasyonun önlenmesidir.
Son amaç ise, etkilenen eklemin anatomik yapısını koruma ve eklemin normal
fonksiyonunun restorasyonunu sağlamak için rehabilitasyonunun yapılmasını
içerir. Antibiyotik tedavisi diğer artritlerde olduğu gibi uzun sürmez.
Tedaviye intravenöz olarak başlanmakta ve 5-7 gün devam
edilmektedir.
Hasta tedaviye olumlu yanıt verirse, ardından oral tedaviye dönülebilir.
Tedavi bu şekilde 2-4 hafta sürer. Piyojenik artrit etkeni gram negatif
basil ve staphylococcus aureus olursa, uygulanan tedavi en az 3 hafta
olmalıdır. Eklem içine antibiyotik verilmesine gerek kalmaz. Hastaların
tedavisi uzman doktorlarca, hastane koşullarında yapılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder