Aft Virüsü, aftlar, ağız içerisinde yani; dil, diş etleri ve iç yanak üzerinde oluşan
ağrılı, gri-soluk beyaz renklerde ve çevresi kızarık olan lezyonlardır.
Aftlar, toplumda çoğu kişide görülen ve sık sık tekrar eden ağız içi
yaralardır.
Ağızda tek bir noktada veya birden çok alanda oluşabilir. Genellikle iç
yanak bölgeleri ve dudak mukozası gibi yumuşak bölgelerde çıkan oldukça
ağrı veren yaralardır. Ağızda oluşan bu aftlar, yemek yerken ve sıcak
içecekler içerken çok rahatsız edebilir. Bulaşıcı olmayan ve her yaşta
görülen aft virüsleri, erkeklere göre kadınlarda sık görüldüğü
bilinmektedir.
Çeşitli araştırmalara yapılmasına rağmen aft virüsünün nedeni tam olarak
belirlenememiştir. Fakat oluşumunu hızlandıran ve iyileşme sürecini
geciktiren faktörler bulunmaktadır.
Aft virüsünün oluşmasının sebepleri:
Çoğunlukla sigara içen kişilerde görülmektedir. Çünkü; sigara vücuttaki keratinizasyonu arttırmaktadır. Kan
hastalıkları, hormonal bozukluklar, stres, nörojen rahatsızlıklar,
yanak-dil ısırma, sert gıdaların tüketimi ve damağa tam olarak adapte
olamayan protez dişlerin vurması aft oluşumunda önemli rol oynayan
unsurlardır.
Günlük hayatımızı oldukça zorlaştıran ağrılı aftlar; asitli, tuzlu ve
baharatlı yiyecek ve içeceklerin sık tüketilmesinde de oluşabilmesi
mümkündür. Ayrıca Behçet hastalığı gibi birtakım sistemik hastalıklarda
sık sık aftlar çıkabilir.
Geçici olan aft yaraları, yetersiz ve yanlış yapılan ağız-diş
temizliğinde, tütün çiğneyenlerde ve C vitamini içerikli besinlerin sık
tüketilmesi sonucunda görülebilir. Özellikle hanımlarda adet öncesi
dönemlerde yaşanan gerginliğe bağlı aft oluşabilir. Bağışıklılık sistemi
sorunları ile bağlantılı olan aftlar, bazen de sadece genetik durumlar
yüzünden gelişebildiğine inanılmaktadır.
Tedavisi:
Genellikle kısa bir süre içinde kendi kendine iyileşen aft yaralarının sık
sık görülmesi durumunda doktora başvurulmalıdır. Gerekli antibiyotik ve ağız
içi gargara ilaçları ile tedavisi mümkündür. Bunların dışında evde de
kolaylıkla uygulayabilecek yöntemler de bulunmaktadır.
Örneğin; tuzlu su ile gargara yapabilir veya tuzu direk yaranın
üzerine koyabilirsiniz. Her ne kadar can acıtıcı olsa da yaranın mikrobunun
alınması ve hızlı iyileşmesi için etkili bir yoldur. Asitli, baharatlı,
sert, aşırı sıcak ve tuzlu gıdalar tüketmekten uzak durmalı. Sert diş
fırçası yerine yumuşak olanını tercih edebilir ve mümkünse ağız temizliği
için misvak kullanılabilir.
Ağrıyı azaltmak amacıyla uyuşturucu özelliği olan jel ve spreyler
kullanılabilir. Pamuğa batırılmış oksijenli su ile yarayı temizleyip üzerine
su-karbonat karışımından oluşan krem sürülebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder