Reflü ağız kokusu tedavisi: Reflü tedavisiyle olacaktır. Reflü tedavi üç aşamalıdır. Yaşam tarzında değişiklikler ilk aşamadır. Fazla baharatlı, acılı ve ekşili yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Kahve ve özellikle demli çay tüketimini en aza indirmeli, mümkünse tüketmemelidir.
Sigaradan da uzak durulmalıdır. Yatmadan üç saat önce yeme-içme işine son verilmelidir. Yatınca baş, eskisinin en az iki katı yüksekte olmalıdır. Yaşam tarzındaki değişimler çözüm olmazsa, onlara ilaveten ilaçlı tedaviye geçilir. İlaç tedavisi kişide büyük rahatlamalar sağlar.
Bazı kişilerde ilaç da çözüm olmamaktadır. Son aşama olan cerrahi müdahaledir. Yapılan cerrahi müdahaleler büyük çoğunlukla soruna kesin çözüm olmaktadır.
Reflüye yol açan en önemli sebep, yemek borusuyla midenin birleşme yerindeki mekanizmanın bozulmasıdır.
Reflü hastalarının en önemli şikayetleri ise göğüste yanma, ağza gelen acı bir tat, ağız kokusu, şişkinlik, geğirme, gaz şikayetleri, öksürük ve çarpıntı nöbetleridir.
Reflü belki de son yıllarda en çok konuşulan sindirim sorunudur. Reflü sorunu olanlarda asitli mide içeriği yemek borusuna geri kaçar ve yemek borusuyla uzun süre temas ederek dokusunu zedeler. Reflüye yol açan en önemli sebep yemek borusuyla midenin birleşme yerindeki mekanizmanın bozulması, gevşek bir hale gelmesidir. Normalde sistem iyi çalıştığında buna müsaade etmez.
Reflü hastalarının en önemli şikayetleri
- Göğüste yanma,
- Ağza gelen acı bir tat,
- Ağız kokusu,
- Yemeklerden sonra ortaya çıkan -geceleri yatıldığında belirginleşen- şişkinlik, geğirme, gaz şikayetleri, öksürük ve çarpıntı nöbetleridir.
Reflünün ses kısıklığı, inatçı öksürük, farenjit, sinüzit gibi
yakınmalara da yol açabileceği bilinmektedir.
Reflü, yemek borusunda
daralma ve kanama gibi problemlere yol açabilir ama oluşturduğu hasarların
en önemlisi “prekanseröz” yani kansere hazırlayıcı değişikliklerdir.
Mide
ve yemek borusu kanserlerine reflü hastalarında daha sık rastlanmaktadır.
Yemek borusunda herhangi bir tümör gelişiminin en önemli belirtisinin
yutma güçlü olduğunu bu vesile ile hatırlatalım.
NE YAPMALI?
Reflü ile mücadelede öncelikle her hastanın hangi yiyecek ve içeceklerle
reflüsünün şiddetlendiğini izleyip saptaması gerekir. İyi bir beslenme
planı olamadan, belirli gıdalardan uzak kalmadan, yaşam tarzında bazı
değişiklikler yapmadan reflü ile mücadele etmek zordur.
Sigaranın
bırakılması, alkol, kahve ve çaydan uzaklaşılması, yağlı, baharatlı
yiyeceklerin, domates ve portakal suyu gibi asidi artıran içeceklerin,
çikolatanın bırakılması gerekir.
Kilo vermek, akşam yemeklerini erken
saate almak ve mümkün olduğunca aç yatmak (!) faydalı önlemlerdir.
Mideden Gelen Ağız Kokusu: Nedir Ve Üstesinden Nasıl Gelinir?
Ağız kokusu söz konusu olduğunda, çoğu insan ağır kokan yiyecekler veya
diş çürümesi gibi en sık suçlanan tetikleyicilerden kaçınılması
gerektiğini bilir. Ancak ağız kokusu probleminiz ağzınızdaki sorunlardan
kaynaklanmıyor aksine midenizden kaynaklanıyor olabilir. Aslında, mide
sorunlarından kaynaklanan ağız kokusu tipik ağız kokusundan bile daha kafa
karıştırıcı olabilir çünkü bunu tespit etmek, diğerlerinden ayırmak ve
tedavi etmek daha zordur. Yine de mide kaynaklı ağız kokusunun çeşitli
nedenlerini anlamanız, ağız kokusu probleminizin sarımsaklı bir öğle
yemeğinden mi yoksa daha ciddi bir durumdan mı kaynaklandığı konusunda
karar vermenize yardımcı olabilir.
Ağız Kokusunun Nedenleri
Sindirim sisteminiz, ağız sağlığınız konusunda düşündüğünüzden daha fazla
etkiye sahip olabilir. Mide sorunlarından kaynaklanan ağız kokusunun
üstesinden gelirken karşılaşabileceğiniz birkaç yaygın problemi aşağıda
bulabilirsiniz:
hastalara uygulanan bakteriyel eradikasyon tedavisi,
semptomları % 60 oranında ortadan kaldırdığından
dolayı H. pylori ile halitozis arasında bir ilişki
gösterilmiştir. Serin ve ark.'nın sonuçları da halitozisin
H. pylori (+) hastalarda yaygın durum olduğunu ve H.
pylori eradikasyonunun ağız kokusunun giderilmesinde
etkili olduğunu ortaya koydu”.
Mideden geliyor gibi görünen ağız kokusunun üstesinden gelmenin ilk
adımını bunun sebebini tespit etmek oluşturur. Belirli yiyeceklere karşı
hassas olduğunuzu biliyorsanız, ağız kokunuzun muhtemelen mide asidi ile
ilişkili olduğunu biliyorsunuzdur. Veya kokunun belirgin şekilde amonyağa
benzer olduğunu fark ettiyseniz bunun bir böbrek iltihabı veya kronik bir
hastalık sonucu olabileceği görüşüne varabilirsiniz. Ağız kokunuzun
nedeninin ne olabileceğiyle ilgili hekiminizle görüşün, böylece kendinize
özgü sorunu bir tedavi planıyla çözüme kavuşturmak için birlikte
çalışabilirsiniz.
Ağız kokunuzun altında yatan sorunların üzerine yoğunlaştığınızda, hoş
olmayan kokuları uzak tutmak için başka tedavi seçeneklerini de göz önünde
bulundurabilirsiniz.
Ağız kokusundan ötürü sürekli ağızdaki mikropları suçlayamazsınız. Kimi
zaman sorun düşündüğünüzden çok daha derin olabilir. Ağız kokusu
problemiyle yaşadığınız bazı yan etkileri diğerlerinden ayırarak ve
hekiminizle görüşerek, sorunların üzerine doğrudan gidebilir ve üstüne
üstlük daha sağlıklı bir mideye ve ağıza sahip olabilirsiniz.
Bu makale ile genel ağız sağlığı hakkındaki konulara ilişkin bilgi verilmesi ve bu konuların anlaşılmasına katkıda bulunulması amaçlanmaktadır. Bununla profesyonel tavsiye, tanı ya da tedavi amaçlanmamaktadır. Sağlık durumunuza ya da tedaviye yönelik tüm sorularınızı her zaman diş hekiminizin ya da alanında yetkin bir sağlık uzmanın tavsiyesine başvurun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder