Diş Etinde Aft, diş eti üzerinde
görülen solgun sarı-kırmızı hale ile çevrili oldukça ağrılı ülserleşmiş
lezyonlardır. Bu yaralar bazen çok büyük ve çok ağrılı olabilir. Yaraların
çıkacağı bölgede bir iki gün öncesinden kaşıntı ve kızarıklık ile
başlamaktadır.
Ardından ortası beyaz etrafı kırmızı halka şeklinde, 2-3 milim çapında
hafif çukur bir yara haline gelir ve oldukça ağrılı acı verir. Özellikle
ağrıya neden olduğundan geçici olarak yemek yemeyi oldukça zorlaştırır. Bu
yüzden asitli ve tuzlu yiyeceklerden uzak durmakta fayda vardır.
Toplumun %18-20'si az yada çok aft sorunu ile karşı karşıya gelmiştir.
Bayanlarda aft sorunu daha sık görülmektedir. Aft genellikle tek bir bölgede
seyretse de aynı anda birkaç bölgede görülebilmektedir. Aft, oluşum nedeni
araştırmalar yapılmasına rağmen belirlenememiştir. Ancak aftın oluşumunu
hızlandırıcı ve seyrini kötüleştirici birçok faktör saptanmasına karşın oluş
nedeni tam olarak belirlenememiştir. Aftlar kesinlikle bulaşıcı
değildir. Bakteri ve virüsten kaynaklanmadığı için lokal yayılımı yada
başkasına bulaşma gibi bir durum söz konusu değildir.
Diş Etinde Aft, herhangi bir
tedavi uygulanmasa da genellikle kendiliğinden iyileşmektedir. B12 ve demir
noksanlığı da diş eti aft oluşumunda en önemli etkenlerdendir. Ayrıca stres,
asitli besinler, yetersiz yapılan ağız ve diş temizliği, sigara kullanımı,
tütün çiğneme, inflamatuar bağırsak hastalıkları, folik asit eksiklikleri
diş eti aftlarına yol açmaktadır. Diş macunlarının içeriğinde yer alan
sodyum lauryl sülfat adlı madde diş etindeki hücreleri tahriş ederek
yaralara neden olmaktadır. Aynı zamanda dişleri çok sert fırçalamakta diş
eti aftının en önemli sebeplerindendir.
Diş Eti Aft Tedavisi;
Yara oluşumundan sonra, daha da büyümesini önlemek ve ağızda bulunabilecek
bakteriler diş eti aftın enfekte olmasına neden olabileceği için asitli ve
tuzlu yiyeceklerin tüketiminden kaçınmak önemlidir. Semptomları, diş etinde
bulunan yaraların ağızda kalma süresini azaltmaya yönelik antiseptik veya
anestezik içeren gargara, jel ve spreyler kullanılabilir. Yara bölgesine su
ve karbonatı karıştırarak ta kompres yapabilirsiniz.
Aynı zamanda yarım bardak suya, yarım çay kaşığı tuz ekleyerek elde edilen
solüsyonla günde üç defa gargara yapılarak tedavi edilebilir. Yapılan
gargara ve antiseptik spreyler acıyı hafifletmekte ve yaraların çok çabuk
iyileşmesini sağlamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder