Genel anksiyete bozukluğu, aşırı derecede kaygı hisseden ve bunu çoğu zaman takıntı halinde yaşayan
kişilerdeki bunalım tipi olarak tanımlanabilir. Genellikle 20'li yaşlarda
daha sık rastlanan bu rahatsızlık, erken farkedilip psikiyatri uzmanınca
tedavi edilmezse, kaygı şiddeti zamanla artabilir ve ciddi psikolojik
sorunlara sebep olabilir.
Genel anksiyete bozukluğu yaşayan kişiler, çoğu anlarını bir kurgu
planlayarak ve genellikle felaketle sonuçlanan bir kaygı duyarak
geçirirler. Etrafındaki kişiler için sürekli bir hastalık, kaza yada ölüm
korkusu yaşarlar. Tabiki insanların yaratılışından dolayı, gün içinde
hepimiz az da olsa endişe içine girebiliriz.
Fakat bu hastalığa sahip olan kişiler, her anlarını korku ve endişe
içinde geçirirler. Üstelik ilerleyen anksiyete bozukluğu durumunda, çoğu
zaman hastalığa baş ağrısı, unutkanlık, kas ağrısı, mide bulantısı, aşırı
sinir gibi birçok yeni rahatsızlık da eşlik etmektedir. Kişiler
hissettikleri bu kaygı ve huzursuzluğun çoğu zaman farkında olurlar fakat
bu hislerin önüne geçemezler ve düşüncelerini bir türlü kontrol
edemezler.
Panik atak rahatsızlığı ile çoğu zaman anksiyete bozukluğu karıştırılsa
da, panik atak sadece bazı durumlarda yaşanan korku ve endişe halidir.
Oysa genel anksiyete bozukluğu olan kişiler, her yerde her an her konuda
mutlaka az yada çok endişe duyarlar.
Genel Anksiyete Bozukluğu Nedenleri: Aslında genel anksiyete bozukluğu şu sebepten dolayı ortaya çıkar
denilebilecek bir bilgi maalesef henüz bulunamamıştır. Yapılan araştırmalar
ve testler sonucunda aile geçmişinde bu rahatsızlığa rastlanırsa, kişide
görülme oranı daha çok kabul edilir. Mesela ikiz olan çocukların birisinde
genel anksiyete bozukluğu var ise, muhtemeldir ki diğerinde de bu
rahatsızlık görülmektedir.
Zaman içinde kişilerin maruz kaldığı çevresel faktörler ve kişinin kendi iç
dünyası gereğince hissettiklerinin de bu hastalık için önemli zemin
oluşturduğu düşünülse de, dediğimiz gibi hala kanıtlanmış bir nedeni
bulunmamaktadır.
Genel Anksiyete Bozukluğu Belirtileri: Bu rahatsızlığa sahip kişilerde genelleme yapılacak olursa, fiziksel ve
ruhsal belirtiler oluşmaktadır. Fiziksel (bedensel) belirtiler; terleme,
aşırı kalp çarpıntısı, ağızda kuruluk, ellerde titreme, zorlukla nefes alma,
baş dönmesi, baş ağrısı, göğüs bölgesinde ağrı, boğulma hissi, kas ağrıları
gibi birçok belirti ile ortaya çıkmaktadır.
Ruhsal belirtiler ise; tasalanma, sürekli endişe duyma, dikkat dağınıklığı,
çok çabuk sinirlenme, her an kötü bir haber alacak olma korkusu, tahammül
edememe, irkilme, çabuk yorulma, kontrolünü kaybetme hissi gibi değişik
duygu halleri içinde olmaktır. Kişi çoğu zaman bu belirtilerin farkındadır,
kendi hareketleri ve hisleri kendisine tuhaf gelebilmektedir. Yapılması
gereken, böyle durumlarda bu belirtileri hafife almadan en uygun zamanda bir
psikiyatr ile görüşmektir.
Genel Anksiyete Bozukluğu Tanı ve Tedavisi
Tanı: Eğer belirtiler
doğrultusunda doktora gidilirse bu genellikle dahiliye doktoru olmaktadır.
Başka bir hastalık olduğundan şüphelenildiği için gidilen bu doktorlar,
yapılan testler ve muayeneler sonucunda fiziksel bir rahatsızlık olmadığına
kanaat getirince, genellikle hastayı psikiyatri alanına sevk etmektedirler.
Bu işlemler yüzünden çoğu zaman tanı gecikmektedir.
Psikiyatri doktorları, genel anksiyete bozukluğu hastalarına tanı
koyabilmek için bazı testler yaparlar ve gözlemlerde bulunmaya çalışırlar.
Hastalık şüphesi olan kişilerde; dikkat dağınıklığı, kas ağrısı ve
gerginliği, kolay yorulma, sinirlilik ve huzursuzluk, aşırı kaygı ve endişe
hali ve çeşitli uyku problemleri belirtilerinden herhangi üç tanesi birlikte
görülürse, genel anksiyete bozukluğu tanısı kesinleşmektedir.
Eğer ki tanı yapılması gereken küçük yaştaki bir çocuk ise, bu belirtilerin
sadece bir tanesi bile hastalığı göz önünde bulundurmaya yetmektedir.
Psikiyatr doktoru yaptığı gözlemler ve testler sonucunda, hastalık tanısını
kesinleştirirse tedavi süreci başlayabilir.
Tedavisi: Hastalığın
durumuna ve şiddetine göre iki çeşit tedavi yöntemi uygulanmaktadır.
Genellikle genel anksiyete bozukluğu için, psikoterapi yöntemi ile hasta
rahatlatılır ve sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bu terapilerde,
düşük ve orta derecedeki anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerde genellikle
olumlu bir şekilde sonuç elde edilmektedir.
Fakat ileri derecede anksiyete bozukluğu olan kişiler için bu yöntem
yetersiz geleceği için psikoterapinin yanı sıra ilaçla tedavi yöntemi de
uygulanmaktadır. Bu durum, genellikle tanısı geciken hastalarda uygulandığı
için, erken tanı ve tedavinin önemini bir kez daha vurgulamakta fayda
vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder